16 Aralık 2018 Pazar

Başlarken

Bir düşünce üretiminin başlangıcı, bir tefekkür süreci, bir ispat yapma gayreti, fakat en önemlisi, düşüncenin çağrısına kulak vermenin imkanı üzerine düşünmektir. Fark edilebileceği gibi bu cümlenin öznesi ve yüklemi tecrübi dünyada aynı birey hakkında gönderimde bulunur. Buna göre düşünürken aynı zamanda düşünme hakkında da düşünmek gerekir. Burada yapılan kısacık açıklama girişimi, bu yazıya muhatap olanların kolaylıkla ayrımına varabileceği bir zeminde konuşmaktadır. Dolayısıyla düşüncenin çağrısı ikinci unsurunu belli eder; düşünce aynı zamanda mütekabiliyet zemininde, düşünce sahibine iştirak edenlerce anlam kazanmaktadır. Son olarak düşüncenin daveti dikkate alınabilir. Davete icabet etmek yalnızca bir tavsiye, bir emir olarak telakki edilmez (elbet öncelikli ve esaslı olan her zaman budur), aynı zamanda yine düşüncenin hakkını vermek, belki keyfe matuf, fakat kesinlikle hususi bir ihtiyacın neticesidir.

Yukarıdaki satırlar davetlilerin kendilerinde belli bir karşılığa denk geldiği niyeti gözetilerek oluşturulmuştur. Bu satırların muhatapları aynı, benzer veya tamamıyla farklı gerekçelerle bu sayfada bulunabilirler. Umulur ki burada yazılanlar şahsın kendisi üzerinden değil, yalnızca düşüncenin imkanı üzerinden değerlendirilir ve bu anlamıyla bir özgürlük alanından ifade edilir. Dolayısıyla maksat 'öz'ün anlaşılmasını salık verirken aynı zamanda bu 'öz'ün gürleşmesi, serpilmesi için gerekli olanakların oluşturulmasını sağlamaktır. "Özgürleştirmeksizin eğiten aptallaştırır" düsturuna uyarak gelecek günlerin beklentisi içerisinde peşrev faslı burada noktalanır.